YAZIMIZA YÖNELİK BİR İTİRAZ

 



Tanıdığım, samimiyetine güvendiğim birisi son yazım için şöyle bir değerlendirme göndermiş bulunuyor (Parantez içi eklemeler bana ait):

Bu konularda bayuncuk mukallit [delillerden hareketle kendi görüşünü oluşturan biri değil, başka selefileri taklit ediyor]. Kullandığı delillerden verdikleri örneklere diğer selefilerle tamamen aynı yolu izliyor. Kendisinin bir düşüncesi yok fazladan. Başka ülkelerde de Selefiler böyle. Zaman zaman ılımlı zaman zaman sert aynı şeyleri söylüyorlar.

Çok acayip bir tefakkuh [fıkıh, delilleri anlama melekesi] eksiklikleri var. O yüzden bazen çok ince bir delille isabetli bir şey söyleyip bazen de çok mücmel [ayrıntı ve açıklama içermeyen, kapalı] bir delille olmayacak iddialarda bulunuyorlar.

O yüzden bu Bayuncuk "Taliban siyasi bir hareket, dini bir gayeyle, cihatla alakası yok." diyor. Tasavvufla ilgili mücadele ederken de aslî meseleler hakkında konuşup itiraz etmek yerine, menkıbeler, orada burada bulduğu absürt görünen iddialarla uğraşıyor. Bunlar üzerine İslam tarihindeki alimleri ve komutanları da çöpe atıyor. Yavuz, Fatih, Selahattin Eyyubi filan da bunların elinden kurtulamıyor.

Taliban, Hamas gibi hareketleri bile kabullenmedikleri için kafirlerle bunlara karşı birlik de oldukları oluyor. Mursi'yi şeriate uymamakla suçlayan Selefiler Sisi'nin tarafını tuttular. Suriye, Irak, Afganistan'da da aynısını yaptılar. O yüzden Afganistan'da artık Selefilere nefes aldırmıyorlar.

Küfre olan öfkesiyle aşırı kaçma değil de benimsediği usulsüz fıkıhtan dolayı saçma sapan şeyler söylüyor yani. Hariciler gibi. Hariciler de aşırı gittiler cahilliklerinden. Çok sıkıntı da çektiler. Bu yolda cihat da ettiler. Ama Müslümanlara eziyet ettiler. Bu Selefiler de dünyanın her yerinde aynı şeyi yaptılar eninde sonunda.

Türkiye'de devlet meselesinde [laik devletin İslam’a göre hükmü konusunda] büyük cehalet var. O yüzden [selefilerin tavrı] tek alternatif olarak ortaya çıkıyor. Ama aslında bu bir tarafıyla da istenilen bir şey olabilir birileri tarafından. Çünkü zaten zor kabullenilecek bir görüşü iyice marjinalleştirince sokaktaki insanlar karikatürize ediyorlar. Sonra bu görüşleri söyleyenlere "Sen de mi Selefisin?" diyorlar. Bana dedikleri oldu.

Ben Selefilerden adamlarla oturup kalktım. Şeriatçi klasik Sünniyi bile küfre yakın sapıkmış gibi bakarak muamele ediyorlar. Kabir ziyareti bile direk küfür bazılarına göre. Mezhep takip etmek de [onlara göre] sünneti inkar. Yani çok büyük sapıklık atfediyorlar. Normalde sen onlara tahammül etmeye çalışıyorsun ama onların sana o kadar tahammülü yok.

O yüzden bu adam [Bayancuk] tehlikeli [İslam düşmanlarının oyununa geliyor]. Devlet karşıtlığı [rejim sorgulayıcılığı] iyice marjinalleşeceği [ve itibarsızlaşacağı] için de belki de devlet de bunu istiyor.

İhsan Şenocak, Bayuncuk Selefi diye hırsla tartışıyor. Bu adamın da saçma sapan hataları var ama o da aslında çok derin düşünemeyen, çok zeki olmayan bir adam. Ben onun medreselerinde okumuş gençlerle çok karşılaştım. Devletçi değiller. Siyasi fikirler için Necip Fazıl, Erbakan, Kadir Mısıroğlu en çok bahsettikleri adamlar. Şeriat konusunda çok netler. Zerre laiklik, demokrasi ve cumhuriyet kabullenmesi görmedim. Taliban gelince çok sevindiler. Türkiyeciler, Osmanlıcılar. Türkiye değişir, iyi olur diye ümit ediyorlar. Diyanetten filan da haz etmiyorlar aslında. Zaten ...'in kızları Şenocak'a kafayı takıp [Diyanet'ten] ihraç ettirmişlerdi [istifasına sebep olmuşlardı]. O yüzden Akp'yi de sahiplenmiyorlar. 

[Şenocak'ın] Bir tane medresesi var, onun da tek bir finansörü adam [var]. Çok talebe yetiştiriyor. Aslında çoğu zaman bu işle meşgul.

Bayuncuk selefi olduğu için susturulması gerekiyor diye düşünüyor. Ama bunu beceremiyor. Saçmalıyor. Anlayışı kıt. Zaten fazla Türkiyeci olduğu için de devleti [laik haliyle] kısmen sahipleniyor. Ben böyle anlıyorum.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KAPLAN'IN ÜFLEDİĞİ KAVAL VE KOYUN SÜRÜSÜ

  Risale-i Nur  talebesi gazeteci-yazar  Mustafa Kaplan,  “sufizm” konulu “beyanname”leri için şöyle bir yeni açıklama yapmış: Dünyânın çoba...