Elhamdulillâhi Rabbi'l-âlemîn. Ve's-salâtu ve's-selâmu alâ Rasûlinâ ve alâ âlihî ve sahbihî ...
İKTİDARI TÖHMET VE ŞAİBE ALTINDA BIRAKAN HÜRREM ELMASÇI NEDEN SORGULANIP YARGILANMIYOR?
Odatv.com’un kulisçi (“İstihbaratçı” mı demeliydim?) yazarı Hürrem
Elmasçı çok ilginç bir yazı kaleme aldı.
(Tahmin
edilebileceği gibi, gerçekte Hürrem Elmasçı diye biri yok.. Bu isim
altında birtakım bilgiler istihbarat teşkilatlarını / gizli servisleri akla getiren bir
üslupla sızdırılıyor.. Odatv'nin böyle bir "gizli" huyu var, bir zamanlar da bir sahte Asiye Güldoğan'ları vardı, esti gürledi, kayboldu gitti.)
Sahte Elmasçı’nın
yazdığına göre, aslında iktidar, Ekrem İmamoğlu ile perde arkasında anlaşmaya
çalışmış.
Bugünkü
kavga, Ekrem anlaşmaya yanaşmadığı için patlak vermiş.
*
Böylece
sahte Hürrem, “İktidarın Ekrem’le kavgası samimiyetsiz, onlar esasen ‘yolsuzluk
yoldaşı’ olarak yollarına kolkola devam etmek istiyorlardı, fakat Ekrem oyun bozanlık
yaptı” demiş oluyor.
Aklınca,
“İktidar ne yapsın, aslında Ekrem’le anlaşacaklardı, fakat çocuk inat” demeye
çalışıyor, fakat farkında olmadan, “Yolsuzluk molsuzluk iktidarın umurunda
değil, tek dertleri kendi çıkarları, gelecek hesapları” demiş oluyor.
İktidarı
çok fena töhmet ve şaibe altında bırakmış durumda.
*
Evet, sahte
Hürrem şunları yazdı:
İktidara
yakın genel yayın yönetmeni Ekrem İmamoğlu'na hangi teklifte bulundu: Son
görüşme
Hürrem Elmasçı yazdı...
20 Mart 2025 13:55 Son Güncelleme: 20
Mart 2025 14:00
Ekrem İmamoğlu,
Cumhurbaşkanı adayı olursa kazanma ihtimalinin yüksek olmasını sadece CHP
değil, Cumhur ittifakı da gördü…
Biliyorsunuz Ankara
gazeteciliğinde kulis haber önemlidir. Övünmeyi sevmem ama ben de bu işte iyi
sayılırım, çevrem hayli geniş. …
Önceki gün Ekrem
İmamoğlu’nun diplomasının
iptal edilmesinden sonra Mülkiyeli dostlarımla iftarda buluştuk.
Şaşkın değildik ama Ekrem
İmamoğlu’nun hamlesini de merak ediyorduk. Bundan sonra nasıl bir strateji
izleyeceğini konuşurken bir emekli bürokrat arkadaşımız aldığı bilgiyi
sanki normalmiş gibi söyleyiverdi:
“İktidara yakın bir yayın
yönetmeni CHP ve Ekrem Bey’e ‘Anayasa’yı
değiştirmek için destek verin, seçimi zamanında yapalım siz de aday olun’
önerisiyle gitti.”
Ortamda bu olayı kimse
dikkate almadı ama aklımda birden şimşekler çaktı…
Diploma probleminin sebebi
Anayasa değişikliği uzlaşması mıydı?
“Nasıl yani” diye sordum,
arkadaşım aynı cümleleri kurdu ve ekledi:
TEKLİF REDDEDİLDİ
- “Anayasa değişikliğinde
anlaşalım demişler, Erdoğan bir daha aday olsun ve adaylık için diploma şartı
kaldırılsın. Ancak Ekrem Bey, ‘tabanımıza bunu anlatamayız. AKP ile işbirliği yapıyorlar diyerek
yıpratırlar. Bunu parti içindeki muhalefet de kullanır’ diyerek
istememiş.”
Ben bu söylemi bir kaç
kez TV programlarında iktidara yakın gazetecilerden de duymuştum.
İktidar gazetecileri “Ekrem İmamoğlu’nun diploması iptal edilirse tek çözüm
Anayasa değişikliği yaparak Sayın Cumhurbaşkanının da yeniden seçilmesine imkan
sağlanmalıdır” yorumu yapmıştı.
Çocuklar ben zaten
siyasetin önünün yasalarla kapatılmasına karşıyım. Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan da siyaset yapmak istediği sürece aday olabilmeli.
Hele diploma şartı çok
saçma değil mi?
CHP’nin bu teklifi kabul
etmemesini siyaset nedeniyle anlayabiliyorum ancak siyaset çözüm,
yeni yol bulma ve uygulama işidir!
Çocuklar, Ekrem İmamoğlu teklifi
kabul etse belki bugün başka şeyleri konuşacaktık.
Hatta belki diploma
bile iptal olmayacaktı, ama İmamoğlu tercihini böyle kullandı..
Bakalım CHP Genel Merkezi
nasıl bir yol izleyecek…
Ama sanırım artık geriye
dönüş mümkün değil, "kılıçlar" çekildi. Allah ülkemizi milletimizi
korusun. Gidiş hiç hayırlara vesile değil çocuklar.
*
Görüldüğü gibi Hürrem, “Ekrem kendi
etti, kendi buldu” demeye getiriyor.
“Ekrem Erdoğan’a yeniden aday olma
yolunu efendice açmalı, başına bela almamalıydı” demeye getiriyor.
Dolaylı olarak (hatta doğrudan) şu mesajları vermiş
durumda:
BİR: Adamın diploması usulsüzmüş, yolsuzluk yapıyormuş, çalıp çırpıyormuş, bunların hiçbiri Erdoğan’ın ve AKPARTİ’nin umurunda değil.
Tam aksine, muhaliflerinin birtakım açıklarının olmasını istiyor ve memnuniyet duyuyorlar.
Çünkü bu, onlara, muhaliflerine birtakım tekliflerde bulunarak kendi çarklarını her zaman döndürme imkânı veriyor.
Diyelim ki muhalifler yola gelmediler, açıkları aleyhlerine
kullanılan birer silaha dönüşüyor.
(Siyasette dikkat ve özenle uzak durulmaya çalışılması gereken bu tavır, esas itibariyle "çağdaş ve uygar" istihbarat teşkilatlarının / gizli servislerin temel taktiklerinden birini oluşturuyor.
Onlar, gerektiğinde kullanmak ve şantaj yapmak için insanların açıklarının çetelesini tutarlar.
Kendi "düzen"leri açısından tehlikeli buldukları insanlara ise "torpil" geçer, onların açıklarının olması için cömertçe imkân sunar, zemin hazırlar, tuzaklar kurarlar.)
*
İKİ: Erdoğan için kavga ikinci planda.
Öncelikle anlaşmaya, insanları satın almaya çalışıyor.
Fakat maşa varken elini ateşe sokmuyor, meydana önce (bu olaydaki
gazete yönetmeni gibi) aracıları sürüyor, olumlu cevap alırsa ne âlâ, almazsa
sanki herşey kendisinin bilgisi dışında oluyormuş, haberi yokmuş gibi
davranabiliyor, başka bir moda geçebiliyor.
ÜÇ:
Erdoğan, yargıyı bir silah olarak kullanıyor, kapalı kapılar ardında pazarlık
yapıp anlaşamadığı kişileri yargıdaki aslan ve kaplanların önüne atıyor.
DÖRT: İki bile değil üç dört ipte birden oynayabilen bu Erdoğan’dan
korkulur, Allah muhafaza!..
*
Evet, sahte Hürrem, farkında olmadan
Erdoğan’ı şaibe ve töhmet altında bırakmış durumda.
Bu yazısıyla onu, Makyavel’e bile
parmak ısırtacak beceriklilikte bir oportünist ve pragmatist siyaset kurdu olarak göstermiş
bulunuyor.
İş bu aşamaya gelmişken Erdoğan'ı "iyiliğinin kadr ü kıymeti bilinmeyen uzlaşmacı ve barışçı" biri gibi göstermeye çalışmanın bir faydası olmaz.
Tam aksine, onu, işine geldiğinde her yolsuzluğa göz yuman ve çanak tutan, hesabına gelmediğinde ise hak hukuk edebiyatı yapan dürüstlükten uzak, ilkesiz ve çıkarcı biri olarak göstermek anlamına gelir.
BU YAZI, DR., DOÇ. VE PROF. UNVANLI (CEHL-İ MÜREKKEPTEN MUZDARİP) BAZI KATMERLİ CAHİLLER İÇİN: BİLİM, BİLİMSELLİK, DARWIN, NEWTON, YERÇEKİMİ VE EVRİM
Darwin’in teorisi gerçekte “ bilim-kurgu ” mahiyetinde bir çalışma durumunda. Bildiğimiz bilim-kurgu eserlerinden farkı, bunun çalışmasının ...
-
Şu Hiranur Vakfı hocasının kızının evliliği meselesi, 28 Şubat 'taki (derin tezgâh) Müslüm-Fadime olayı gibi arsızca köpürtülüyor. ...
-
Erdoğan’la ilgili iki rüyamı yorumsuz olarak aktaracağım. Birincisini, Suriye’deki son gelişmeler başladığı sırada gördüm.. Erdoğan, de...
-
Odatv.com ’da “istihbarî” bilgileri “kulis” diye Hürrem Elmasçı takma adıyla aktaran kişi, son yazısına şu başlığı uygun görmüş: “ Er...