E-KİTAP: KRİTİK-ANALİTİK OYUNUN ANALİZ VE KRİTİĞİ

 

https://www.academia.edu/99364388/Kritik_Analitik_Oyunun_Analiz_ve_Kriti%C4%9Fi


KRİTİK-ANALİTİK

OYUNUN ANALİZ

VE KRİTİĞİ

 

Dr. Seyfi SAY


İÇİNDEKİLER

 

ÖNSÖZ 3

“KRİTİK-ANALİTİK DÜŞÜNME” LAFI ÜZERİNE  “KRİTİK-ANALİTİK” NOTLAR 6

KRİTİK-ANALİTİK DÜŞÜNMENİN KRİTİĞİ 24

KAD KİTAPÇIĞININ ANALİTİK KRİTİĞİ 38

 

ÖNSÖZ

 

Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. El-hamdu li’llâhi Rabbi’l-‘âlemîn. Ve’s-salâtü ve’s-selâmu ‘alâ Rasûlinâ Muhammedin ve ‘alâ âlihî ve sahbihî ecma’în.

İskenderpaşa Cemaati’nde (şimdilerde medyada Hakyolcular diye anılıyorlar) “kritik analitik düşünme (KAD)” eksenli çabalar 2003 yılı ilkbaharında Muharrem Nureddin Coşan tarafından başlatılmıştı.

Bildiğim kadarıyla bu yöndeki etkinlikler kesintisiz bir biçimde sürdürüldü.

İşi öyle büyüttüler ki, uluslararası sempozyumlar bile düzenlendi.

*

Prof. Ahmet Zeki Şengil’in oturduğum mahalledeki bir dernekte sunum yaptığı böylesi bir etkinliğe ısrarla özel olarak davet edilmiştim, gidip dinledim.

Aynı konuda konuşma yapmamı isteyen bir dernek de olmuştu. Orada, bunun önemsenecek ve herkesi ilgilendiren birşey olmadığını, daha öncelikli konular ve sorunlar bulunduğunu söylemiştim.

Çünkü kritik-analitik düşünme konusunun Cemaat mensuplarını boş yere meşgul edip yoracağını, sonuçta bir arpa boyu bile yol katedilemeden lüzumsuz tartışma ve laflarla zaman öldürüleceğini biliyordum.

Büyük çoğunluk bundan neyin kastedildiğini, neyin amaçlandığını, kendisinin buna niçin ihtiyaç duyduğunu bile anlayamadan, “avare kasnak” gibi konu etrafında dönüp dolaşacaktı.

Güya birşey yaptıklarını zannedecekler, fakat aslında vakitlerini semeresiz ve son tahlilde çok bir faydası olmayan, pratiğe aktaramadıkları laflarla öldüreceklerdi.

Düşünmeyi öğrenmekten düşünmeye vakitleri kalmayacaktı.

Şunun gibi:

Yüzmenin incelikleri, yüzmeyi sağlayan kasların özellikleri, yüzme sırasında harcanan kalori, yüzmenin sağlığa etkileri, farklı yüzme tipleri, nefes alış teknikleri, suyun kaldırma kuvvetinin fiziksel hesapları vs. hakkında detaylı bilgi edinecekler fakat bu arada yüzmeye zaman bulamayacaklardı. Hatta yüzme konusunda aralarında derin tartışmalara girecek, bunları tartışmak için değil yüzmek için öğrendiklerini unutacaklardı.

*

Bu, Cemaat’e, “Alın size bir oyuncak, bununla oyalanın, böylece ‘iyi saatte olsunlar’ı huylandıracak netameli konulara girmeden, suya sabuna dokunmadan kendinizi iyi hissetme imkânına kavuşmuş olursunuz” demek gibi birşeydi.

Bu “akl”ın arkasında “derin üst akıl” bulunmuyorduysa bile, bunun tam da onların aradığı şey olduğu kesindi.

Anlaşılan o akıl beni de “olta”ya çekmeye çalışıyordu.

*

2009 yılı Ekim ayında beni Ankara’dan arayan Mesut Doğan, başkentteki öğrencilere bu “kritik-analitik düşünme” konusunda bir konuşma yapmamı istediğinde ona şu mesajı göndermiştim:

Seyfi Say <sayseyfi@yahoo.com>

To:mesutdogancan@gmail.com

Tue, Oct 20, 2009 at 3:59 PM

Selam...

Mesut Bey kardeşim,

Ekteki dosyada, telefonda sözünü ettiğimiz konulardaki düşüncelerimi ayrıntılı bir şekilde aktardım. Bunlardan Nureddin Bey'i ilgilendirenleri Nureddin Bey'e de iletmiştim. Rahmetli Hocaefendi'nin vefatından sonra, tasavvuf ve tarikatlarla ilgili düşüncelerimi tekrar gözden geçirdim. Bazı konularda daha önce savunduklarımın aşırı ya da yanlış olduğu sonucuna vardım. Ekte gönderdiğim dosyada yaptığım eleştiriler aynı zamanda bir özeleştiridir, bir hata itirafıdır.

Bu yazdıklarımı sözkonusu öğrencilere anlatmamda sence bir sakınca yoksa, gelip anlatmayı düşünebilirim. Bence bir sakınca yok, ama bu yazdıklarımı birçoğu hazmedemez. Cevap da veremezler, fakat beni, yanlış şeyler söylemekle suçlayacaklar, doğrusunun ne olduğunu da anlatamayacaklardır.

Benden bekledikleri, "kritik analitik" düşünmeden, "Hikmet buyurdunuz efendim" demek olacaktır.

Selamlar...

*

Mesut beni bir daha hiç aramayacaktı.


SELANİKLİ MUSTAFA ATATÜRK’ÜN VAHİDEDDİN'E GİZLİ İHANETİ

  UĞUR MUMCU'NUN DİLİNDEN KARABEKİR-ATATÜRK KAVGASI – 38   Önceki bölümlerde, Selanikli Mustafa Atatürk’ün mütareke döneminde 13 Kasım ...