EKREM ADAY GÖSTERİLMEZ, GÖSTERİLİRSE DE SEÇİLEMEZ

 




Altılı Masa, Ekrem'i aday göstermez.

Çünkü böylesi bir emrivakiyi Kılıçdaroğlu istemiyor. Temel Karamollaoğlu ve Ahmet Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nu Ekrem'e tercih ederler.

Gültekin Uysal'ın adından başka birşeyini bilmiyorum, onun tercihinin nasıl olacağı hakkında birşey diyemem. 

Babacan, Ekrem'e onay verir, fakat karşı tarafı da küstürmemeye çalışır, o yüzden taraf değiştirebilir.

Geriye sadece Akşener kalıyor.

Ancak Akşener, geçen seçimde başına buyruk şekilde aday olup kredisini tüketmiş durumda.

Altılı Masa'dakiler, "Önceki seçimde kendi aklına göre iş yaptın, ortak hareket etmemize engel oldun, senin dediğin oldu, bu seferde mi senin dediğin olsun, bu ne kapris, bu ne şımarıklık, bu ne inatçılık!" diyeceklerdir.

Yüzüne böyle demezler de, böyle düşünürler.

*

Çünkü geçen seçimde Temel Karamollaoğlu Abdullah Gül'ün Erdoğan'ın karşısına çıkarılmasını teklif etmiş, Kılıçdaroğlu da bunu kabul etmişti. Pişmiş aşa su katan, tam da Erdoğan'ın gönlünün arzu ettiği şeyi yapan; dediğim dedikçi Akşener'di.

Altılı Masa'dakiler Akşener'in kaprisine ikinci kez zor boyun eğerler.

Diyelim ki eğdiler ve Ekrem aday gösterildi. Rüzgârı anında kesilir.

Çünkü ortada mağduriyet diye birşey kalmamış olur.

Tam aksine, İyi Parti lideri Akşener ile birlik olup CHP lideri Kılıçdaroğlu'na katakulli yaptığı düşünülür. Bu da CHP'nin içinin karışmasına yol açar.

"Kadınlar güller gibidir, bir defa açıldılar mı, yaprakları hemen dökülmeye başlar" diyen Shakespeare haklı olabilir, fakat Akşener gibi kadınların aynı zamanda kasırga gibi olduklarını da söylemek gerekiyor.

Girdikleri bahçede bütün dalları ve yaprakları kırıp dökebiliyorlar.


E-KİTAP: DARULHİKME TARTIŞMALARI

 

https://www.academia.edu/92994145/Darulhikme_Tart%C4%B1%C5%9Fmalar%C4%B1

 

DARULHİKME

TARTIŞMALARI 


Dr. Seyfi SAY

 

 

İÇİNDEKİLER

 

ÖNSÖZ 3

EV SAHİBİNİ BASTIRAN YAVUZ HIRSIZLIK 4

GÜNDEM SAPTIRMASI 13

TEOMAN’IN FELSEFESİ 21

TÜRKÇÜLÜKTEKİ YAHUDİLEŞME TEMAYÜLÜ 40

KAVRAMLARI KAVRAMAK 54

DİNDARLIK 58

DÜCANE’NİN ÇOKEVLİLİK KEŞFİ 67

TASAVVUF 89

MANTIK 92

MARİFETULLAH 106

OMERTA 111

DARULHİKME’DEKİ DÜCANE AVUKATLIĞI 115

TÜRKÇÜ TİPİ MÜSLÜMANLIĞIN VAHDET-İ VÜCUD MERAKI 131

BULMADAN BULDUM DİYENLER 139

 *

(Sayfa 56-7)

Yukarıda Prof. Teoman Duralı’nın şu sözlerini de aktarmıştık:

“Mesela “Allahu ekber ne demektir?” diye sorulduğuna “en büyük Allah’tır” deniliyor… Hayır, yanlış. “en büyük Allah” diyemezsin. Çünkü en büyük dediğinde bile bir karşılaştırma yapmış oluyorsun. Allah öyle, varlıkları karşılaştırdığınızda en büyüğü manasında olamaz… Biricik büyük, tek büyük, eşsiz büyük denebilir belki. Çünkü ölçü yok… Ölçü veremezsiniz."

“En büyük Allah” diyemezsinmiş.

“Allahu ekber” demekle “En büyük Allah” diyorsun.

Eğer böyle demek uygun olmasaydı, tekbirde “ekber” lafzı kullanılmazdı.

Evet, Allahu Teala’nın büyüklüğünü ölçemezsiniz, bunun ölçüsü yok, fakat bu, Allahu Teala’nın en büyük olduğunu söylemenize engel değildir.

Matematikte sonsuzu da ölçemezsiniz, fakat sonsuzun, ne kadar büyük olurlarsa olsunlar bütün sonlu sayılardan daha büyük olduğunu, en büyük olduğunu bilirsiniz.

Allahu Teala şöyle buyuruyor:

Âd kavmi ise yeryüzünde haksız olarak büyüklük taslamış, “Bizden daha güçlü kim var?” demişlerdi. Onlar, kendilerini yaratan Allah’ın onlardan daha güçlü olduğunu görmediler mi? Onlar bizim âyetlerimizi inkâr ediyorlardı. (41/15)

Görüldüğü gibi, bizzat Allahu Teala karşılaştırma yapıyor.

Kuyucaklı Abdullah Efendi, Emsile Şerhi’nde, ismu’t-tafdîl (ekberu gibi kelimeler) için şöyle diyor:

Bazen elif-lam ile kullanılır, Zeyduni’l-efdalu (efdal Zeyd) gibi. Bazen izafetle, Zeydun efdalu’l-kavmi (Zeyd kavmin en efdalidir) gibi. Ve bazen “min” ile, Zeydun a’lemu min külli ehadin (Zeyd herkesten daha bilgilidir) gibi. Bazen de hazif (kelimelerin düşürülmesi) olur, Allahu ekberu gibi, yani “min külli ehadin” (herkesten).

Duralı’dan etkilendiği anlaşılan ilahiyatçı Prof. Faruk Beşer, 20 Ağustos 2021 tarihinde Yeni Şafak’taki köşesinde şunu yazmıştı:

Biz yaratılanların en küçüğü olan kuantların bile nasıl var olduğunu bilemiyoruz ki, yegâne büyük olan Allah’ın nasıl var olduğunu bilebilelim. Allahu-ekber, Allah en büyüktür değil, büyük Allah’tır demektir.


SELANİKLİ MUSTAFA ATATÜRK’ÜN VAHİDEDDİN'E GİZLİ İHANETİ

  UĞUR MUMCU'NUN DİLİNDEN KARABEKİR-ATATÜRK KAVGASI – 38   Önceki bölümlerde, Selanikli Mustafa Atatürk’ün mütareke döneminde 13 Kasım ...