Dişişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye ve Mısır'ın İsrail
politikasını bugüne kadar bir ölçüde ABD'nin belirlemiş olduğunu itiraf etmiş
durumda. (
Bir taraftan ABD’nin rica görünümlü talimatlarını yerine
getiriyor, diğer taraftan (o talimatları yerine getirmiş olmanın verdiği
güvenle, ABD'nin anlayışla karşılayacağını düşünerek) kendi kamuoylarına (faydasız ve etkisiz) İsrail karşıtı hamaset pompalıyor, böylece vicdanlarının sesini susturuyorlar.
Türkiye bundan daha kötüsünü 13 yıl önce yaptı, ABD’nin
gazına gelip Suriye’ye müdahale etti.
ABD’nin bundan sonraki hedefi, bir taşla iki kuş vurmak, hem
Türkiye’yi hem de İran’ı, kendisi hiç yorulmadan ve parmağını bile oynatmadan perişan etmek; İsrail'e bayram yaşatmak için bu iki ülkeyi, nasıl geçmişte İran ile Irak'ı kapıştırdıysa öyle kapıştırmak.
Ne demişti Sun Tzu, "Akıllılar savaşmadan kazanır, cahiller kazanmak için savaşırlar".
Bunun için ABD Türkiye’ye, hem resmî kanallardan, hem de sağcı,
solcu, laik, Atatürkist, Türkçü, İslamcı, “İslamcı olmayan müslüman” görünen
ajanları üzerinden İran düşmanlığı zerkediyor.
İçimizdeki iktidar yalakası ve beslemesi beyinsizler de, efendilerinden aferin almak için bu fitne ateşine odun taşıyor,
benzin döküyor.
Ancak, ABD bu defa (Allahu Teala’nın izniyle) başaramayacak,
Türkiye ile İran’ı kapıştıramayacak.