Karadeniz'de savaş çıkar mı, Rusya'nın haklı ve haksız talepleri ne?
Rusya sertleşiyor, Batı ateşe benzin döküyor, Tahıl Koridoru Anlaşması'nın durdurulması sonrasında Karadeniz'de durum gergin
Hasan Aksay
t24.com.tr
...
Rusya ile Ukrayna ve Batı arasında arabuluculuk, "bölge/dünya liderliği" derken, birdenbire kendimizi Karadeniz'de patlak verecek bir savaşın ateşleri arasında bulabiliriz. ... Karadeniz, çok tehlikeli bir sürece girdi.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski "Rusya Anlaşma'dan çıkarsa çıksın, biz Türkiye (ve BM) ile tahıl ihracatını sürdürebiliriz" dedi.
Moskova'nın cevabı çok sert oldu: "Bundan böyle Ukrayna limanlarına gidecek olan bütün gemiler askerî hedef olarak kabul edilecektir". Tercümesi, yabancı ülkelere ait de olsa "bölgedeki gemilerin alayını bombalarız". ...
Bu arada Rus siyasileri arasında ve medyada "Karadeniz'in Rus gölü olması" hayali tekrar konuşulmaya başladı. Yandaş gazetecilikten Duma yöneticiliğine terfi ettirilen milletvekili Pyotr Tolstoy, uzak akrabası olan ünlü yazar Lev Tolstoy'un yeteneklerinden pek bir şey alamadığını, geçenlerde Rusya televizyonundaki bir canlı yayında bu hayali dile getirerek gösterdi. ...
Peki, Rusya'nın anlaşmayla ilgili şartları (talepleri) ne? ... Moskova'nın büyük ölçüde haklı olduğunu, Batı'nın verdiği sözleri tutmakta acele etmediğini vurgulamalıyım. (Rusya'nın isteklerini şuradan 7 madde halinde okuyabilirsiniz.)
Atılan imzalardan 1,5-2 ay sonra bu konuda isteksiz davranmaya başlayan Rusya yönetimi, büyük ölçüde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ikna girişimleri sonucunda 19 Kasım 2022, 18 Mart 2023, 18 Mayıs 2023'te uzatmış olduğu anlaşmadan 17 Temmuz 2013'te çıktığını açıkladı ve İstanbul'daki Koordinasyon Merkezi'ndeki yetkililerini geri çekti.
Bu tavırda Türkiye'nin son dönemde Batı'ya yönelik adımlar atmasının ve Ukrayna'nın anlaşmanın uzatılmasına birkaç gün kala Kırım Köprüsü'ne saldırmasının payı var mı, bilemiyoruz. Mümkündür.
Ama bu tahıl koridoru konusu herhalde birkaç gün sonra (27-28 Temmuz'da) Petersburg'da yapılacak olan Rusya-Afrika Zirvesi'nde gündeme gelecektir. Orada veya yakın gelecekte Erdoğan'la yapacağı görüşmede Putin'in bazı tavizler karşılığında anlaşmaya dönmesi ihtimali vardır. Ama Batı'nın da adım atması gerektiği ortadadır.
Karadeniz'de sular ısınmaya değil yanmaya başladı
Tüm bu gelişmeler bağlı olarak bundan sonra Montrö Boğazlar Sözleşmesi kapsamında Karadeniz'e giriş ve çıkışları kontrol eden Türkiye'ye yönelik Rusya ve Ukrayna, özellikle de ABD baskılarının ağırlaşması ihtimali hiç az değildir.
Ayrıca Rus lider Putin'in hatalarını da çok iyi değerlendirerek –Macron'un "beyin ölümü" iddiasından birkaç yıl sonra– epeyce güçlenip giderek genişleme eğiliminde olan NATO'nun, Karadeniz'deki üye devletleri Romanya ve Bulgaristan aracılığıyla çatışma politikasında yangına körükle gidebileceği de ortada.
Yangın ve körük demişken, Washington'un "Ankara'nın Karadeniz'de daha aktif olması, Ukrayna'yı desteklemesi, Rusya'yla arasındaki mesafeyi arttırması" açıklamalarını da göz ardı etmeyelim.
Fotoğrafı biraz daha genişletirsek, son dönemde Rusya-Ukrayna Savaşı'na Belarus ve Polonya'nın (belki Litvanya ve diğer Baltık devletlerinin) girmesi ihtimalinin arttığını, yani savaşın bir anda – dolaylı olarak değil açıktan – NATO-Rusya savaşına dönüşmesinin mümkün olduğunu da bir kenara yazalım.
Son dönemde Ukrayna'nın Kırım (Kerç) Köprüsü'nü vurmasını, Rusya'nın Odessa'yı ve Ukrayna limanlarını bombalamasını, ardından şu anda Karadeniz'de devasa bir askerî tatbikat yapmasını, Rus ve Polonya diplomatlarının birbirlerinin kulağını çekme yarışına girmesini, "prestijli Rus isyancı" Prigojin'in Belarus-Polonya sınırında "yeni bir ordu kurma" heyecanını, ABD'nin tartışmalı misket bombalarını Ukrayna'ya vermesini ve Ukraynalılardan önce, hem de Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü Kirby'nin ağzından "misketler Ruslara karşı başarıyla kullanılıyor" açıklamasını ve başka gelişmeleri de bunlara eklemek mümkün.
"Beştepe'nin aktif dış politikası" dünyayı yeniden fethederken bu tehlikeleri yeterince göz önüne alıp "fırsat avcılığında" ihtiyatlı davranabilir mi? Cevabını bilmediğimiz bu soruya dilerseniz iyi dilekler ve dualarla eşlik edebilirsiniz.
(https://t24.com.tr/yazarlar/hakan-aksay/karadeniz-de-savas-cikar-mi-rusya-nin-hakli-ve-haksiz-talepleri-ne,40891)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder