"İŞTE 'TEŞKİLAT RUHU' BU!"

 



TRT'nin MİT'i anlatan Teşkilat dizisi..

Bölüm 71..

İki saati aşkın bölümün son dakikaları.. 

Baş kahramanımız Zehra, garson kılığına girmiştir, ve Berlin'de Alman İstihbaratı'nın merkezinde yapılan bir toplantıya katılan teröristleri zehirleyecektir..

Pasta vs. servisi yapar.. Bir yandan da bıyıksız haliyle bıyık altından pis pis gülümsemektedir. İşini yapıp gider.

Yiyeceklerin görüntüsü enfestir.

Toplantı katılımcıları iştahla yemeye başlarlar.

Bu arada toplantı salonuna Siyah İnci kod adlı bir profesyonel istihbaratçı nefes nefese girer:

-- Burdaydı..

-- Kim burdaydı? diye sorar toplantıyı yöneten David.

-- Türk, Türk!..

Teröristler aldırmazlar, iştahla yemeye devam ederler.. Siyah İnci feryat eder:

-- Yemeyin onları, yemeyin, yemeyin!

Teröristler oralı olmazlar, tıkınmayı sürdürürler. Toplantıyı yöneten David sorar:

-- N'oluyor sana? N'apıyosun?

-- Zehirli onlar, sakın yemeyin!..

Aslında Siyah İnci'nin onların zehirli olduğuna dair bir istihbaratı ya da bilgisi bulunmamaktadır.

Fakat, kesinlikle zehirli olduklarını düşünmektedir.

Muhtemelen bunun nedeni, onun MİT denince aklına hemen zehirleme geliyor olmasıdır.

*

Sanki Abdurrahim Karakoç'a özenip MİT için şiir ya da şarkı sözü yazmış gibidir: 

"Zehirden yana söz duyunca, 

"Ben hep seni düşünürüm." 

Kafasında "MİT eşittir zehirleme" diye bir denklem bulunduğu anlaşılmaktadır.

David şaşırır:

-- N'apıyosun sen, delirdin mi? diye çıkışır.

Teröristler de şaşırmış, afallamıştır. 

Bu afallamanın ardından boğazlarını tutup öğürmeye, boğulur gibi sesler çıkarmaya başlarlar. Kan kusup kimisi masaya, kimisi sandalyesine, kimisi de yere yığılır.

David heyecanla sorar: 

-- Kim yaptı bunu?

Siyah İnci cevap verir:

-- Türk istihbaratı.. 

*

Bu arada Siyah İnci'nin telefonu çalar. Arayan çoktan binayı terk edip MİT'in aracına yerleşmiş olan Zehra'dır:

-- Bu sefer ucuz kurtuldun.. Senin canını sırf bu manzarayı görmen için bağışladık.. Teşkilat'la uğraşan herkesin sonu böyle olur.. Sıra sana geldiğinde seni de çok farklı bir son beklemiyor. Acılar içinde kıvrana kıvrana geberip gideceksin.. Bundan sonra bana ait olup sende olan tek şey, canın.

Acılar içinde kıvranmanın ne olduğunu bilenlerimiz Zehra'nın bu sözlerini kuşkusuz daha iyi anlıyorlar.

Teşkilat'la uğraşan herkesin sonu böyle mi olur, bilmiyoruz, fakat Teşkilat'ın uğraştığı birçok kişinin sonunun böyle olduğu kesin ki dizide bu tür sahneler yer alıyor.

Daha sonra Uzay'ı konuşurken görüyoruz:

-- Başkanım operasyon başarılı, ülkeye dönüyoruz.

Başkan dediği, Halit.. MİT'te daire başkanı ya da şube müdürü..

Ankara'dan operasyonu yöneten Halit şöyle cevap veriyor: 

-- İşte "Teşkilat ruhu" bu!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İRFAN PAZARLAMACILARININ VE VAHDET-İ VÜCUTÇU MARİFETULLAH İŞPORTACILARININ ANLAYAMADIĞI

Malumdur ki,  İbn Arabî  ve  Hacı Bektaş-ı Velî  gibi isimler, “ şeriat, tarikat, marifet, hakikat ” şeklinde (İslâm’ın ilk dönemlerinde...