Konuyu
gündeme getiren kişi bir CHP'li.. Alaattin Aldemir.
Ancak eski MHP'li.. Ülkü Ocakları
eski genel başkanı..
Halk TV’den
İsmail Küçükkaya’ya şunları söyledi:
"Diyorlar ki ‘Sandık
güvenliği’. Sandık güvenliğinden önce millet ittifakını oluşturan liderlerin
can güvenliği… Bir mafya grubu üzerinden Kılıçdaroğlu’na hamle yapılacağıyla
ilgili duyumlarım var. Devlet görevlilerini göreve çağırıyorum. Hepsi ortağı
olur bu işin. Genel başkana haber vermeden ben bunu sizinle paylaşıyorum. Bir
mafya grubunun üzerinden, Sinan’a (öldürülen eski Ülkü Ocakları başkanı Sinan
Ateş) yaptıkları gibi bir uyuşturucu grubu üzerinden bir şeyler duyuyorum
liderlere yönelik, sakın ha. Sakın ha. Bu ateş hepimizi yakar. Çok açık
söylüyorum.”
Bunları
söylediğinde takvimler 7 Mart'ı gösteriyordu.
13 Mart günü ise Kılıçdaroğlu T24'ten Murat Sabuncu'ya şunları söyledi:
“Olur, böyle şeyler;
önemsemiyorum. … Bu türden haberlerin aynı zamanda bazı mahfillerin propaganda
enstrümanı olduğunu da biliyorum. Toplumda bu tür haberler üzerinden korku,
endişe yaratmaya çalışırlar; bu tür haberlerle toplumu sindirmeye çalışırlar.”
Konuyu
gündeme getiren CHP’li Aldemir olduğuna göre, toplumda korku ve endişe
yaratmaya çalışan odak da CHP olmuş oluyor.
*
Böylesi
dedikoduları Kılıçdaroğlu karşıtlarının çıkarması ihtimali düşük.. Çünkü bu,
onu mağdur hale getirir ve toplum nezdinde güçlendirir.
Henüz
adaylık başvurularının yapılmadığı bir zamanda ona yönelik bir suikast da Kılıçdaroğlu karşıtları için faydalı olmazdı.. Diyelim ki hayatını kaybetti,
yerine gösterilecek aday ezici bir galibiyet sahibi olurdu.
Siyasî
suikastler sadece iç ihtilaflardan beslenmez, dış güçler de içerdeki
uzantılarını kullanarak bunu yapabilirler.
Mesela
Sultan Abdülhamid’e böylesi bir suikast düzenlenmişti. Ölseydi mesele yoktu,
fakat atlatınca suikasti planlayan dış güçler deşifre oldular.
*
Şu anda
dünya karmakarışık durumda..
Rusya-Ukrayna
savaşı devam ediyor.
Suudi
Arabistan ve İran yakınlaşıyor, beklenmedik gelişmeler yaşanıyor.
Türkiye’de
Erdoğan’ın kesin olarak kaybetmesini isteyen dış güçlerin içeride onu zor
duruma düşürecek bir suikast düzenlemeleri mümkündür.
Diyelim
ki düşündüler, kurban kim olabilir?
Kılıçdaroğlu
ve Akşener olmaz. Onlar lazım.
Gültekin
Uysal da olmaz.. Önemsiz figür.
Babacan
da olmaz, ABD’lilerin seveceği türden bir “ılımlı”.
Geriye
Davutoğlu ve Karamollaoğlu kalıyor..
Davutoğlu
çok sert bir üslup kullandığı için ideal “kurban” gibi görünüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder