https://www.academia.edu/123182667/Gayrimill%C3%AE_Milliyet%C3%A7ilik_Yahudi_Kepini_%C3%96rten_B%C3%B6rk
GAYRİMİLLÎ MİLLİYETÇİLİK: YAHUDİ KEPİNİ ÖRTEN BÖRK
Dr. Seyfi SAY
İÇİNDEKİLER
MİLLİYETÇİLİK BİR
DEĞER MİDİR, YA DA MİLLİYETÇİ OLMASI BİR İNSANA DEĞER KAZANDIRIR MI? 5
MİLLİYETÇİLİKTEKİ
OMURGASIZLIK, SİYASAL SÜRÜNGENLİK VE SEYYAR KIBLELİLİK 9
MEŞRUİYET VE MİLLİYETÇİLİK 12
“YENİ DÜNYA
DÜZENİ” MİLLİYETÇİLİĞİ 17
İKİ put
KAVRAM: MİLLİYETÇİLİK VE LAİKLİK 21
NEVRUZ VE BOZKURTÇULUK 28
İLBERKOS ORTAYLICAKİS’TEN “PUTPERESTLİĞE
SON ÇAĞRI” 35
"ÇILGIN TÜRK" DEVLET BAHÇELİ COŞMUŞ 42
KÜRT
MİLLİYETÇİLİĞİ 51
MİLLİ
KARAKTER(SİZLİK) VE SOSYAL DEĞİŞME 81
TARİH ÖVÜNME
DEĞİL, İBRET İÇİNDİR! 91
TÜRK
MİLLİYETÇİLİĞİNİN ADI TÜRK, KENDİSİ FRANSIZDIR 94
İSLAM’I TASFİYE ARACI
OLARAK TÜRKÇÜLÜK 97
KÜRTÇE EĞİTİM 102
MİLLİYETÇİLİK
NEDEN SAVUNULMAMALIDIR? 110
ERDOĞAN’IN “TEK MİLLET”İ, (İSLAM’A GÖRE)
MİLLET DEĞİL KAVİMDİR 114
TAKLİT MİLLİYETÇİLİK 116
MİLLİYETÇİLİK:
SOYUNA SOPUNA TAPMA İLKEL İDEOLOJİSİ 120
TÜRK
MÜSLÜMANLIĞI DEĞİL, TÜRKLER’İN MÜSLÜMANLIĞI 123
MİLLİYETÇİLİĞİN
GERÇEK İŞLEVİ VE İSLAMCILIĞA KARŞI YÜRÜTÜLEN HAÇLI SEFERİNİN
YERLİ PİYONLARI 127
MİLLİYETÇİLİĞİN
MODASI 131
MİLLİYETÇİLİK VE İHANETÇİLİK 136
ERDOĞAN’IN MODERN ASABİYETİ VE ŞEYTANLIK 143
PKK, KÜRT
MİLLİYETÇİLİĞİ VE İSLAMCILIK 150
MİLLİYETÇİLİKTEKİ
MİLLET DÜŞMANLIĞI POTANSİYELİ 159
MEVLANA’YA
AHLAK DERSİ 163
PARÇALANAN ÜMMET, UNUTULAN CİHAD 177
BİR BÜROKRATA CEVAP 180
SEN KENDİNİ BİLMEZSİN… 188
VATANSEVERLİK MASKELİ YABANCI UŞAKLIĞI: ULUSALCILIK/MİLLİYETÇİLİK
195
LAİKSENİZ
MİLLİYETÇİLİĞİ, MİLLİYETÇİYSENİZ LAİKLİĞİ SAVUNAMAZSINIZ! 201
MİLLİYETÇİLİK, BİR
İHANET İDEOLOJİSİDİR 204
MİLLİYETÇİLİK
AKILDIŞILIĞI 207
MİLLİYETÇİLİK
VE TOTALİTARİZM 210
ŞEYHÜLİSLAM
MUSTAFA SABRİ EFENDİ HANGİ TÜRKLÜKTEN İSTİFA ETMİŞTİ? 212
FAŞİZM’İN TEMEL
SLOGANI: “TEK DEVLET, TEK MİLLET…” 218
ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ VE ATATÜRK
LAİKLİĞİ 223
MİLLİYETÇİLİĞE
DAİR NOTLAR 228
ATATÜRKÇÜLERİN MİLLİYETÇİLİK
TUZAĞI: “KEMALİST OLMUYORSANIZ BARİ TÜRKÇÜ OLUN!” (NASIL OLSA İKİSİ AYNI KAPIYA ÇIKIYOR) 237
YERLİLİK-MİLLİLİK VE MİLLİYETÇİLİK 245
TÜRKÇÜLERDE ZERRE KADAR BİLE
“ADALET” DUYGUSUNUN BULUNMADIĞI KESİNDİR 248
MİLLİYETÇİLİĞE
VE MİLİYETÇİLERE DAİR 263
MİLLİYETÇİLİK BİR
DEĞER MİDİR, YA DA MİLLİYETÇİ OLMASI BİR İNSANA DEĞER KAZANDIRIR MI?
“Bir ideolojiden bağımsız olarak ‘millet (kavim), dil ve
kültürler‘in İslam’ın reddetmediği birer realite olduğunu söylemek
yanlış mıdır?” sorusunun cevabı bellidir; yanlış değildir.
Bununla birlikte, birşeyin realite niteliği
taşıması, onun ideal olarak benimsenmesi için
gerekçe olamaz.
Mesela, domuzun varlığı bir realitedir, fakat bu, onun haramlık hükmünü
ortadan kaldırmaz ve domuzculuk yapılmasını haklı hale getirmez.
Irklar da bir realitedir, fakat ırkların realite olması ırkçılık ve/veya
milliyetçilik yapılmasını gerektirmez.
Kaldı ki, milliyetçilik çoğu yerde bir realite olmaktan çok ‘inşa’dır, bir ‘toplum projesi’dir.
*
Şayet milletleri bir realite olarak kabul ediyorsak, kendi milletimiz
dışındakilerin milliyetini de realite olarak kabul etmemiz gerekir.
Halbuki milliyetçiler, kendi devletlerinin hâkim olduğu topraklarda buna
razı olmazlar, kabullenmek istemezler.
Mesela, bazılarının savunduğu “Türküm diyen Türktür”
anlayışı, milleti bir realite olmaktan çıkarıp, inanç/din gibi
benimsenen birşey haline getirmektedir.
Benim Türk olmam bir realiteyse, bir diğerinin başka bir ırktan olması da
realitedir; acaba farklı ‘realite’leri tanımaya hazır mıyım?
İşte tam da bu noktada milliyetçiler, aslında milliyet
konusunda realiteyi tanımayan, tanımak istemeyen insanlar olarak
karşımıza çıkmaktadırlar.
*
Millet bir ‘olgu’ ya da realite olarak kabul
edilebilir, fakat milliyetçilerin zannettiğinin aksine ‘değer’ değildir; diller de öyledir, olgudur, değer
değil.
Arapça, Kur’an’ın dilidir; ama bu dili
konuşuyor olmak Ebu Cehil ile Ebu Leheb’e hiçbir şey kazandırmadı.
Milliyetçilik,
millet olgusunu değere dönüştürme çabasıdır, ama mahiyeti itibariyle hiçbir zaman evrensel bir
değer haline gelemez.
Eğer milliyetçilik bir değerse, Türkiye’de bir Kürt’ün Kürtçülük yapmaması
“değer”sizlik anlamına gelir.
Dürüst, merhametli, yardımsever, mütevazı, doğru sözlü, insaflı, hakka ve
hukuka saygılı olan bir kişi hangi ırktan olursa olsun, saygı duyarız. Buna
karşılık, bir insana sırf milliyetçi olduğu, milliyetçilik yaptığı için saygı
duymamız beklenemez.
Şayet
milliyetçilik ‘değer’li bir tutum olsaydı, Yunan ve Ermeni milliyetçilerini
de takdir etmemiz gerekirdi.
*
İnsanın kendi milliyetçiliğini iyi, başkasınınkini kötü sayması ise, kendi
bencilliğini beğenmesi, başkasının bencilliğini yermesi gibi bir tutumdur.
İyi şeyler, herkeste iyidir. Mesela cesaret, dürüstlük, alçakgönüllülük,
yardımseverlik vs. gibi niteliklere sahip olan herkes takdir edilir.
Martin Buber, her milliyetçiliğin büyük bir umutla başladığını ve
sonunda kutsallaştırılmış bir bencillik haline geldiğini
söyler.
Onun ifadesiyle, kollektif bencillik, bireysel bencillikten daha az kötü
değildir.
Kitlesel
(millî ya da ulusal) enaniyet ve kibir, ferdî enaniyet ve kibirden daha değerli olamaz.
*
İnsanlar ancak, kendi çabalarıyla kazandıkları niteliklerle gerçek bir
‘değer’ kazanabilirler. Hiç kimse çaba sarf ederek şu
veya bu ırkın mensubu olarak doğmaz.
Fakat ancak bir çaba sarf ederek, kendisiyle/nefsiyle mücadele ederek adil,
bilgili ve ahlâklı hale gelebilir.
İşte ancak böylesi nitelikler insana bir değer kazandırır.
*
Gerçekte milliyetçilik sadece uluslararası aktörler için önem taşıyan bir
araçtır, gündelik hayatta karşılığı yoktur.
Hiç
kimse, günlük yaşamda bir soyguncuya, bir hortumcuya, bir ırz düşmanına, bir
kapkaççıya, bir hırsıza, bir rüşvetçiye, bir soyguncuya, bir caniye, salt kendi
milletinden olduğu için değer vermez.
Acı çeken masum bir insanı gördüğümüzde de, onun milliyeti aklımıza bile
gelmez, acımamız için ‘insan’ olması yeterlidir.
Milliyetçiliğin gündelik yaşamda karşılığı olsaydı, milliyetçi olduğunu söyleyen
her insanın öncelikle anne ve babasına, kendisinin o milletten olmasına vesile
olmalarından dolayı büyük bir saygı duyuyor olması gerekirdi.
Oysa insanlar ancak ya ‘insanî’ gerekçelerle
ya da ‘inanç’ları nedeniyle anne ve babalarına hürmet ederler.
Siz hiç, “Türk olarak doğmama vesile oldukları için ana ve babama büyük
saygı duyuyorum” diyene rastladınız mı?!
Gündelik hayatta millet yoktur, fertler vardır.
Fertlerin de milliyetlerine değil, ahlâk, karakter ve şahsiyetlerine
bakılır.
Kapkaççı, yankesici, ırz düşmanı bir Türk genci, hiç kimse
tarafından “dünyaya bedel” kabul edilmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder