KEMALİSTLERİN KADİR MISIROĞLU'NU İTİBARSIZLAŞTIRMA OYUNUNA GELMEK





Kemalistlerin “Fesli Deli Kadir” diyerek alay ettikleri Kadir Mısıroğlu’nun müslüman bir mücadele adamı olduğu inkâr edilemez.

İmam Hatip Okullarının banisi (Prof. Sadettin Ökten ile Hümeyra Ökten’in babası) Celal Hoca’nın akrabası bir Karadenizli..

Lise yıllarından itibaren, bir müslüman olarak, inandığı doğruları her yerde cesaretle söylemiştir.

Kemalizmi ilk sorgulayan, bu yolda ağır bedeller ödeyen biri.

Fethullah Gülen konusunda da, daha hiç kimsenin onun aleyhinde laf etmediği 1990’ların başında milleti uyarmış durumda. (O yıllarda basılan bir kitabında, onun aleyhinde sert sözler var.)

12 Eylül darbesi yüzünden yurtdışına çıkmış, ardından vatandaşlıktan da atılmış bulunuyor.

*

Elbette kusurları yok değil..

Denize düşen yılana sarılır hesabı İngiltere’ye gitmiş ve Nakşbendî şeyhi geçinen Kıbrıslı Nazım’ın etkisi altına girmiş.

Kızının hastalığı ile ilgili olarak yaşadığı bir olay sonucu onun keramet sahibi olduğuna inanmış.

Almanya’da imalat ve ticaret işleri yapmaya kalkışmış, iflas yaşamış, kendisiyle birlikte başka bazılarının da zarar etmesine yol açmış, bir milyon Mark borca batmış.

Ancak, anılarını anlattığı kitabında, çalışmalarının (devlet düzeyinde) sabote edildiğini, ketenpereye getirildiğini ayrıntılı biçimde anlatıyor.

Bunları gözardı edemeyiz.

Kitaplarında yaptığı itiraflarından biri de şu: “Beni bir, ajanlar, iki, paragöz dolandırıcılar hep aldattılar. Onları hiçbir zaman baştan teşhis edip de kendimi koruyamadım” diyor.

İtirafının doğru olduğu, Kıbrıslı Nazım’a inanıp güvenmiş ve bu yüzden bazı saçma laflar etmiş olmasından da belli.

*

Mısıroğlu’nun diğer bir hatası, saplantı düzeyindeki İran ve Şia düşmanlığıydı.

Bu, onu, Hz. Ali ve Hz. Hüseyin’i (radiyallahu anhüma) tenkide kadar götürdü.

Böylece, Ehl-i Sünnet’in “ashab hakkındaki tutumu”ndan farklı bir tavrı benimsemiş oldu.

Şiîler’i tenkid edip, Hz. Ali ve Hz. Hüseyin hakkında dilini tutması gerekirdi. (Karşı cephedeki birileri de, Hz. Osman r. a. gibi ashaba hakaret edenleri rahmetle anarken, Hz. Muaviye r. a.’e karşı da buğz ve adavet sergileyebiliyor, ashab hakkında dillerini tutmaları gerektiğini unutuyorlar.)

Hz. Osman hesabına Hz. Ali’yi, Hz. Ali hesabına da Alicilik (Alevîlik) yaparak Hz. Osman’ı suçlayacak halimiz yok.. Hesapları Allahu Teala’ya aittir.. Ne Osmancı, ne de Aliciyiz.

Evet, Mısıroğlu Alevîlerin yaptığı hatanın bir benzerini sergiledi (Ancak Alevîlerinki kadar şiddetl ve sert olmadığını da belirtelim).

Bununla birlikte Mısıroğlu’nun hataları, tekfire vs. tabi tutulmasını gerektiren hatalar değil.

Ancak, “itikadî ve fıkhî konularda” sözü dikkate alınabilecek bir alim de değildi.

Fakat Kemalizm’e karşı verdiği mücadele dolayısıyla rahmetle anılmayı hak ediyor.

Kaypak ve fırıldak değildi, İslamcı/Şeriatçı olduğunu her zaman söyledi.

*

Mısıroğlu’nun kökenine gelince..

Kökeni Hz. Adem aleyhisselam ile Havva anamıza dayanıyor.

Türkiye’de insanların nüfus kayıtları Tanzimat’la birlikte tutulmaya başladığı için insanların kökenini tam bilmek mümkün değil. (Aşiretler hariç.. Cumhuriyet dönemi öncesinde Anadolu’da birçok kimsenin doğum yeri hanesine aşiretinin adı yazılıyordu.. Mesela benim dedemin, dedemin babasının ve dedemin dedesinin doğum yeri olarak doğdukları köyler değil, aşiret adı yazılı.)

Kadir Mısıroğlu’nun kökenini ben bilemem, nüfus kayıtları devletin elinde.

Ancak, kökeninin bir önemi yok; yaptıkları, söyledikleri ve yazdıkları önemli.

Diyelim ki ataları Selanik’ten Karadeniz’e gelmiş olsun, bu, onun İbranî kökenli olduğunu ispatlamaya yetmez.. Türk de olabilir, Türk olması ihtimali daha yüksektir.

Diyelim ki İbranî kökenli, bu, onun ataları gibi yahudi olması, “iki din” taşıyan bir sabatayist olması anlamına da gelmez.. Abdullah ibni Selam r. a. gibi mühtedî olabilir.

*

Kadir Mısıroğlu’nun her görüşünü kabul etmek zorunda değiliz.

Yanlışlarını yazar, delilleriyle ortaya koyarsınız. (Ki bazı görüşlerini biz de geçmişte yazılarımızda tenkide tabi tuttuk.)

Fakat tutup faraziyeler, tahminler, birilerinin kara propaganda ürünü iftiraları olabilecek iddialar üzerinden onun hakkında kesin hüküm vermek, sövüp saymak, Mısıroğlu’na zarar vermeyeceği gibi, bunu yapan kişinin “sözleri dikkate alınmaması gereken güvenilirlikten yoksun” bir kişi olduğunun düşünülmesine yol açar.

* * *

Yahudi değilim

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “hocam” dediği, ... Atatürk düşmanı Kadir Mısıroğlu, dün "Cumartesi Sohbetleri"nde konuştu. Mısıroğlu, kendisi hakkındaki iddialara bir yanıt verdi...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “hocam” dediği, ... Atatürk düşmanı Kadir Mısıroğlu, dün "Cumartesi Sohbetleri"nde konuştu.

Mısıroğlu konuşmasında yine Atatürk düşmanlığını sergilerken, "Mustafa Kemal zannettiğiniz kadar, büyük biri değildir" dedi. Mısıroğlu, Mustafa Kemal düşmanlığının bedelini ödediğini belirtirken, "Orta mektep talebesiydim, ne söyledim bilmiyorum ama 1 hafta kovuldum. Lisede resmini yırttım, 3 gün kovuldum. Üniversite kantininde bir hudut aleyhine konuştum. Ben bu noktaya böyle anti-kemalist, herkes adımı anan, ‘O Atatürk düşmanı mı’… Bu Atatürk düşmanı olmak kolay olmadı, onu da söyleyeyim size. Çünkü o düşmanlığın bedeli ödeniyor. Bu bedeli ödemeyi göze almadan böyle Atatürk düşmanı denilmez kimseye" şeklinde konuştu.

Kendisinin Yahudi olduğuna dair iddialar hakkında da konuşan Mısıroğlu, "Ben, bana göre, dünyanın en güzel kasabasında doğdum. Oradan hiçbir Yahudi geçmedi. Akçaabat’ın toprağına bir Yahudinin gölgesinin düşmediğine Kur'an'a elimi basarım" diye belirtti. 

Mısıroğlu, kendisini şikayet edenler hakkında ise, "18 şikayetçi var, 1 numara Komünist Partisi, 2 numara Halk Partisi, öyle devam ediyor. Ben bunların şikayetiyle iftihar ediyorum" diye ifade etti.

Mısıroğlu'nun konuşmasından ilgili bölüm şu şekilde:

"Mustafa Kemal zannettiğiniz kadar, büyük biri değildir. Müminler cezayı hak ettiler. Allah onu yapacak durumdaki birine ruhsat verdi. Ama Sabri Bey, ben neler söyledim, şimdi burada tekrarlasam Odatv yine onları kapar, yeni söylenmiş gibi yapar. Orta mektep talebesiydim, ne söyledim bilmiyorum ama 1 hafta kovuldum. Lisede resmini yırttım, 3 gün kovuldum. Üniversite kantininde bir hudut aleyhine konuştum. Ben bu noktaya böyle anti-kemalist, herkes adımı anan, ‘O Atatürk düşmanı mı’… Bu Atatürk düşmanı olmak kolay olmadı, onu da söyleyeyim size. Çünkü o düşmanlığın bedeli ödeniyor. Bu bedeli ödemeyi göze almadan böyle Atatürk düşmanı denilmez kimseye. Ben bu bedeli ödedim. 4 suikastten kurtuldum, onları anlatmıyorum şimdi size…

Bu da kayınpederimin İstiklal Gazisi, madalyaları… Daha önce de ben bunların cevabını verdim. ‘Yahudiymiş, ben de Yahudiymişim’. Ben dünyanın en güzel kasabasında doğdum, bana göre. Oradan hiçbir Yahudi geçmedi. Akçaabat’ın toprağına bir Yahudinin gölgesinin düşmediğine Kuran’a elimi basarım.

Benim şehirde bile mezarı olmayan eniştemi Yahudi yapıyor. ‘Bütün sülalem Yahudi’. Ne yapıyor biliyor musun? Bunların doğum tarihlerini alıyor. Mesela bu kayınpederin babası memur. Babası emekli olduktan sonra, onun da mezar taşı var, ama bulamadım.

Bu adam Bilecik’te şube reisiyken 49’da vefat etti. Babası da Konya’nın Musalla Mezarlığı’nda yatıyor. Ama bunun doğduğu yer Selanik. ‘Sen Selanik’te mi doğarsın, o zaman Yahudisin.’ Osmanlı Rumeli’yi Andolu’dan daha fazla Türkleştirdi. Çünkü düşman oradan geliyor, bu taraftan geliyor.

Bunların söylediği hiçbir şey doğru değil. Doğru olan tek şu söz var: ‘9’u 5 geçe kenefe gidin.’ Ondan da savcılıktan bir takipsizlik aldım. Bunların haberleri yoktur. Şimdi, bu bir kampanya, öyle hissediyorum. ...

Doğruluk konusunda, biz babalarımızın çocuğu olamadık… Bunu çok yakın zaman için doğru kabul etme... Babalarımız daha kemalistti. Eğer devletle ilişkili ise, mesela muallim ise, Kemal’i methetti, ne yapsın şimdi? O kadar methettiğini, ‘ben yanılmışım’ nasıl desin, diyemiyor. Devlette vazife alanlar ama... O vazifeler dolayısıyla bu güruha katıldılar… Tanzimattan itibaren fire vere vere geliyoruz."

Odatv.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OSMANLI'NIN YETİŞTİRDİĞİ MEHMED AKİF ERSOY'DAN LAİK (SİYASAL DİNSİZ, SİYASAL KÂFİR) DÜZENİN VE ONUN YEŞİL KEMALİST DİNDARLARININ ÜRETTİĞİ MEHMED AKİF ERSOY'A...

  LAİKLERİN ÇÖZÜMSÜZ DİLEMMASI:  İSLAMCILAR (İSLAMİSTLER) DÖNSÜN İSLAMCILIK KARŞITI (ANTİ-İSLAMİST) VE "LAİK DÜZEN" YANLISI "...