LAİKLİK TEBLİĞCİSİ, AFGANİSTAN'A İSLAM ÖĞRETİYOR

 










Laik (siyasal dinsiz) Türkiye Cumhuriyeti'nin başkan cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları söylemiş:

Afganistan'da son dönemdeki özellikle başörtülü kızların üniversitelerde, okullarda okutulmasını engelleme anlayışını gayriinsani, gayri İslami buluyoruz. Bir defa bizim dinimizde böyle bir şey yok.

Kızlar eğitim öğretimini almalıdır. Onlara mani bir şeyi kimse İslam'la bize tanımlamasın, anlatmasın. İslam böyle bir şeyi kabul etmiyor tam aksine beşikten mezara kadar ilmi tahsil ediniz diyen bir dinin mensuplarıyız. Böyle bir şeyi yapamazsınız. Gerek Dışişleri bakanlığımız gerek bizler bu işin takipçisiyiz, takipçisi olacağız.

Evet, böyle konuşmuş.

Mısır ve Tunus'ta daha fazlasını söylemiş, "Şeriat'i (Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyi) boşverin, laik olun" demişti.

Allahu Teala "Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendisidir" (Maide, 5/44) buyuruyor. 

Tayyip efendi ise "Allah'in indirdiği ile hükmetmemek dinsizlik (küfür) değildir, İslam'a uygundur" diyordu. 

Böylece başkan cumhurbaşkanı Tayyip efendi Allahu Teala'nın (haşa) hatasını düzeltmiş oluyordu.

Bu vatandaşın bir özelliği de ikide bir birilerine "Haddinizi bilin!" diyor olması.

Hızını alamadığı için Allahu Teala'ya bile (haşa) had bildiriyor.

*

İbrahim Kalın ile Mevlüt Çavuşoğlu'nu kimin konuşturmuş olduğu böylece ortaya çıkmış oldu.

Zaten bu şahıslar, Tayyip efendinin izni (daha doğrusu emri) olmadan böyle bir açıklamayı yapamazlardı.

Onların konuşmasını yeterli görmemiş olacak ki, "Bu işin takipçisi olacağız" diyor.

Afganistan'ın idarecileri kimbilir ne kadar korkmuşlardır.

Öyle ya, Tayyip efendi işin takipçisi olacak.

Peki, bu insanlar sana, "Senin Haçlılar'la birlikte bizim vatanımıza işgalci güç olarak gelmen ne kadar İslamî idi, Kasımpaşalı beyefendi?" demezler mi?

"Bizimle birlikte Haçlılar'a karşı cihat etmen gerekirken, onların kuyruğuna takılıp müttefiki olarak nasıl gelebildin?" demezler mi?

Nezaketen demiyor olabilirler de, bunu düşünmeyecek kadar aptal olduklarını mı sanıyorsun?

Dünyada bir uyanık sen misin?

*

Takipçisi olacaksın da ne yapacaksın?

Afganistan, bütün bir Haçlı ittifakına (NATO'ya) meydan okumuş, onlarla savaşmış, senden mi korkacak?

Ve de İslam'ı "Atatürk'ün izinde" olan, Papa'ya "kutsiyetpenah, yüce kişilik" diye hitap eden senden mi öğrenecekler?

Sen, ses sanatçıları gibi kameralar önünde mezarlıkta Kur'an okumakla, Kur'an'ı devlet idaresine hakim kılmak için cihat etmeyi ve mezara girmeye razı olmayı aynı şey mi zannediyorsun? 

*

"Kendisine Rabbisinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve ellerinin takdîm ettiğini unutandan daha zâlim kim olabilir?! Şübhesiz ki biz, kalblerinin üzerine, onu anlamasınlar diye perdeler çektik, kulaklarına da bir ağırlık verdik. Onları hakka çağırsan da aslâ doğru yola gelmezler." (Kehf, 18/57)

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

PROF. ÖMER TÜRKER’İN VAHDET-İ VÜCUD KONULU MAKALESİNE DAİR

      Prof. Ömer Türker’in “ Osmanlı Dönemi Vahdet-i Vücud Tartışmaları İçin Bir Başlangıç: Seyyid Şerif el-Cürcani'nin Vahdet-i V...