ERDOĞAN’I DİKTATÖRLÜK VE FAŞİSTLİKLE SUÇLAYANLARIN BİR BÖLÜMÜ ÇOK DAHA KÖTÜLER

 



Erdoğan, masum bir peygamber değil, doğruları ve yanlışları olan biri..

Eleştirilmesi de son derece normal. Hatta, gerekli.

Ancak, onu eleştirenlerin bir bölümünün, eleştirdikleri hususlarda çok daha kötü bir durumda bulundukları kesin.

Ahmet Altan, bunlardan biriydi..

Bir yazısında şunları savunmuştu:

Muhtarlarla kaymakamları birer “muhbire” çevirmeye uğraşan cumhurbaşkanı, kaymakamlara “mevzuata aldırmayın” talimatı verip onları kuralların dışına çıkmaya zorlarken aynen şöyle diyor:

“Bakın sizlere, sevgililer sevgilisinden bir talimat, ‘Müslüman aynı delikten ikinci defa ısırılmaz’.”

“Sevgililer sevgilisi” bildiğiniz gibi Hazreti Muhammed.

Kaymakamlara talimatı “peygamber” veriyor.

Birincisi Hazreti Muhammed ne kadar değerli olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti’nin kaymaklamlarına “talimatları” anayasa ve yasalar verir.

İkincisi bu ülkenin kaymakamları ne zamandan beri “Müslüman” kimliğiyle talimat alıyor?

Bu ülkenin insanlarının ve görevlilerinin “resmi” kimlikleri Müslümanlık değildir. Onların ortak kimliği “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı” olmalarıdır…

Müslüman olmak zorunda değiller, isterlerse Hıristiyan, Yahudi, Ermeni, Mecusi, isterlerse dinsiz de olabilirler.

Müslümanlık kimliğini tek ve resmi kimlik haline getirmeye çalışarak laikliği de yok ediyorlar.

Bir de “ne o, Müslümanlıktan rahatsız mı oldun” kabarmasıyla yapıyorlar bunu.

Sanki laikliği yok etme hakkına sahiplermiş gibi…

AKP oy alacak diye bu ülke laikliğinden vaz mı gececek?

Laik bir ülke isteyen milyonlarca insan ne olacak?

Bu kimliği böyle keyfinizce değiştirmeye kalktığınızda çok açık bir anayasa suçu işliyorsunuz.

(http://www.haberdar.com/ayakta-duramazlar-makale,724.html)

*

Ahmet Altan, bu ifadeleriyle, gerçekte din ve vicdan hürriyetine karşı olduğunu, fikir özgürlüğü diye birşey tanımadığını ortaya koymuştu.

Evet, adamın yukarıya aldığımız ifadelerinde zerre kadar bile doğruluk payı yok.

Erdoğan, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin talimatından söz ederken talimat kelimesini yanlış yerde kullanıyor. Fakat Resulullah s.a.s. şu anda hayatta olmadığı ve bu sözü Türkiye Cumhuriyeti kaymakamları için söylemediğine göre, bunun neresi mevcut Anayasa’ya aykırı olmuş oluyor?

Ahmet Altan’a göre, talimatı anayasa ve yasalar verirmiş..

Beyinsiz adam, talimatlar sadece anayasa ve yasalarda geçen ifadelerden mi ibaret?!..

Mesela bir başbakan “Şu sorunu çözün, şu işi yapın!” diye talimat verdiğinde, anayasa ve yasa maddelerini mi aktarmış oluyor?!

Mesela AtatürkHz. Ömer‘in “el-Adlü esasü’l-mülk” sözünü “Adalet mülkün (hakimiyetin/egemenliğin) temelidir” şeklinde Türkçeleştirip aktardığında, ve siz bunu mahkemelerin duvarına yazdığınızda, anayasa ve yasaları çiğnemiş, laikliği yok etmiş mi oluyorsunuz?

*

Nasıl bu kadar kafasız, bu kadar beyinsiz, bu kadar düşüncesiz, bu kadar kindar, bu kadar tahammülsüz, bu kadar bağnaz, bu kadar hınçlı, bu kadar hoşgörüsüz, evet, bu kadar yasakçı nasıl olabiliyorsunuz?

Bir cumhurbaşkanı çıkıp Rousseau‘dan, Montesquieu‘dan, Locke‘dan, Hobbes‘tan vs. alıntı yaparsa sorun yok, fakat Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemden bir cümle aktarırsa, bu, laikliğin yıkılması, Anayasa’nın çiğnenmesi anlamına geliyormuş.

Bundan daha büyük faşistlik, bundan daha dehşetengiz bir diktatör ruhluluk, bundan daha büyük bir “fikre müsamahasızlık” olabilir mi?!

Hz. Peygamber s.a.s.’den sadece bir sözün aktarılmasını bile laikliği çiğneme olarak görüyorsan, senin savunduğun şeyin tam adı laiklik değildir, İslam düşmanlığıdır.

Sen, müslüman kimliğinin düşmanısın!

Sen, din ve vicdan hürriyetinin düşmanısın!

Sen, Hz. Peygamber s.a.s. düşmanısın!

*

Erdoğan, materyalizmin/maddeciliğin temsilcisi olan Marx‘tan, insanın hayvandan türemesi teorisini uyduran Darwin‘den vs. alıntı yapsaydı, “Bu ülke laiktir, inançlar arasında tarafsızdır, bu ülkedeki dindarları yok sayamazsın” diyecek miydin?!

Demeyecektin!

Sen hayatın boyunca hiç, anayasamızın ve yasalarımızın ilham kaynaklarını sorguladın mı?

Kanunlarımızı hristiyan-yahudi uygarlığından kopyalayarak aldığımız için, Hristiyanlar ile Yahudiler’in kutsal günleri cumartesi ile pazar günlerinin tatil yapılmış olmasını hiç sorguladın mı?

Bunun laikliğe aykırı olduğunu, Müslümanlar aleyhine Yahudi ve Hristiyanlar’a imtiyaz tanındığını, müslüman kimliğine yok muamelesinin reva görüldüğünü söyledin mi?

“Müslüman bir memlekette laiklik adı altında Yahudi ve Hristiyan şeriatlerinin hükmünü Müslümanlar’a dayatamazsınız” dedin mi?

Ve diyebilir misin?!

*

Amerikan Başkanı‘nın Kur’an‘a değil de İncil‘e el basarak yemin etmesi, sence ABD’de laikliğin olmaması anlamına mı geliyor?

Buna cevap verebilir misin?..

Hayır, siz salt Erdoğan’ı eleştirseniz sorun yok..

Fakat siz, gerçekte İslam düşmanısınız!..

Siz, müslüman kimliğinin düşmanısınız!..

Siz, Hz. Peygamber s.a.s. düşmanısınız!..

Siz, din ve vicdan hürriyeti düşmanısınız!..

Siz, “Tek Parti diktatörlüğü“nü özleyen gerçek diktatörlük yanlılarısınız!..

Siz, Müslümanlar’ın hikmet ve bilgeliğine dair bir cümlenin bile söylenmemesini isteyen fikir düşmanlarısınız!..

Siz, düşünce ve ifade hürriyetini sadece dinsizlik için isteyen faşist ruhlularsınız!..

Siz, alçaksınız!

Ve, sırf Erdoğan düşmanlığında aynı safta yer aldığınız için İslam düşmanlığınızı “hoşgörü”yle karşılayan, size tepki göstermeyen, sizinle işbirliği yapan Paralelciler ve benzerleri de alçaktır!

Yaptıkları alçaklıktı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OSMANLI'NIN YETİŞTİRDİĞİ MEHMED AKİF ERSOY'DAN LAİK (SİYASAL DİNSİZ, SİYASAL KÂFİR) DÜZENİN VE ONUN YEŞİL KEMALİST DİNDARLARININ ÜRETTİĞİ MEHMED AKİF ERSOY'A...

  LAİKLERİN ÇÖZÜMSÜZ DİLEMMASI:  İSLAMCILAR (İSLAMİSTLER) DÖNSÜN İSLAMCILIK KARŞITI (ANTİ-İSLAMİST) VE "LAİK DÜZEN" YANLISI "...