CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
bir video yayınlayıp Alevî olduğunu açıkladı.
Zaten biliniyordu.
Alevî, "Alici, Ali taraftarı,
Ali'ye mensup, Ali'ye bağlı" demek oluyor.
Kılıçdaroğlu "samimi
müslüman" olduğunu da söylüyor.
*
Arapça'da Alî (Aliyyün) gibi isimlere "ci'li, cı'lı" anlam kazandırmak istediğinizde bir "v" (vav) harfi eklemeniz gerekiyor.
Mesela nebî/nebiyyün (peygamber)
kelimesinden nebevî (peygambere özgü, peygambere mensup) kelimesi
türetiliyor.
Sünnî kelimesi ise "sünnet"ten
türetilmiş durumda.. "Millete mensup, milletçi" demek olan millî'nin
"millet"ten türemiş olması gibi.
Evet, sünnî, "Hz. Peygamber
sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetine bağlı olan" anlamına
geliyor.
*
Meseleye bu açıdan bakıldığında,
"samimi müslüman" herkesin aynı zamanda sünnî olması gerektiği ortaya
çıkar.
Dolayısıyla Kılıçdaroğlu'nun aynı
zamanda sünnî olduğunu söylemesi gerekirdi.
Erdoğan gibi isimler Alevî olduklarını söyleyebiliyor, fakat "en öz hakiki" Alevîler nedense "Biz de sünnîyiz" diyemiyorlar.
Neden?
Sünnî olmak, "müslüman"
olmanın lazım-ı gayri mufarıkıdır. Sünnî olmadan müslüman olamazsınız.
Buna karşılık, müslüman olmak için
Alevî, Ebu Bekrî, Ömerî, Osmanî vs. olmak gerekmiyor.
*
İmdi, bir zamanlar Erdoğan'ın
yaptığı gibi "Ben ne sünnîyim, ne Alevîyim, müslümanım" diye
konuşmak, müslümanlığın ne olduğunu bilmemektir, som ve saf cehalettir.
Sünnî olmadan müslüman olamazsın.
Ama istiyorsan Alevî olmayabilirsin.. Osmanî vs. olman da şart değildir.
Fakat "gerçek anlamda"
Alevî olman, yani Hz. Ali'ye gerçekten tabi olman, aynı zamanda sünnî olmanı gerektirir, çünkü Hz. Ali, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in
sünnetine bağlıydı.
Bu yüzden gerçek Alevî, aynı zamanda
sünnî olduğunu söyler. Söylemek ve Resulullah s.a.s.'in sünnetini savunmak
zorundadır.
Yoksa samimi (gerçek) müslüman
olamaz.
*
Gelelim İslamcılıktan rahatsız olan
hassas müslümanlara..
Şu sözler Temel Karamollaoğlu'na
ait:
"“İslamcı tabirini hiç beğenmem.
Ben Müslümanım, İslamcı değilim. İslamcı tabiri dediğiniz zaman
buradan bir hedefe ulaşabilmek için İslam’ı kullananlar diye
anlarım, onun için İslamcı ile Müslüman birbirinden ayrılır. Müslüman İslamcı
değildir Müslümandır.”
Adamın niyeti kötü.. Suizannı
tepesinde, İslamcılığı illa da "bir hedefe ulaşabilmek için kullanma"
olarak anlayacak..
E peki sen sıra Aliciliğe gelince de
böyle konuşuyor, "Biz Alici değiliz, müslümanız, İslam'da Alicilik
Velicilik yoktur, müslümanlıkta birlik dirlik vardır" diyebiliyor musun?!
Şu işe bak, İslamcı olamıyorsun
fakat Alici olabiliyorsun..
Dahası, görüş-çü de olabiliyorsun..
Bu beyzade (mollazade) İslamcı olamıyor, fakat İslam'dan daha kutsal olan
bir Milli Görüş'ü var ve o yüzden Milli Görüşçü.
Kendisinin ne olduğu belirsiz
görüşü, Allah'ın dininden daha aziz, daha kıymetli..
Şu sözler ona ait:
"“Şimdi Millî Görüşçü değilsin;
ama ‘Eski Millî Görüşçü’ diye ortaya çıkıyor. E ben ne yapayım senin eskiden
Millî Görüşçü olmanı? Sen, Hoca hayattayken terk
etmişsin zaten. Şimdi çıkıp da ‘Eski Millî Görüşçüler’ etkili olacak
zannediyor. Herkesi teğet geçiyor. Onların o sözlerinden dolayı fikrini
değiştiren, ben, bir kişi bile olduğu kanaatinde değilim; ama kendilerinin
itibarını yerle bir ediyorlar.”
*
İşte Türkiye’deki siyaset
karnavalının baş oyuncularının bilgi, bilgelik, ilim, mantık ve kültür düzeyi
bu..
Sonra da bu, Afganistan’daki medreseli Taliban
liderlerine talebe bile olamayacak adamlar, onlara İslam’ı öğretmeye
kalkışıyorlar.
Sizin sadece ilminiz değil, zekânız da onları anlamaya ve ölçmeye yetmez gibi görünüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder