GÜN'DEN, HAFTADAN, AYDAN, ZAMANDAN, ÇAĞDAN HABERSİZ AHMAK CÜHELA TAİFESİNE "ŞOK TEDAVİ" KABİLİNDEN "ZAMAN" VE TAKVİM DERSİ

 

RAMAZAN AYI HANGİ GÜN BAŞLIYOR? 



Önce şunu söyleyelim: 

Müslümanlar'ın Güneş takvimi çerçevesinde "birlikte oruca başlamaları"ndan, "birlikte bayram etmeleri"nden söz edenlerin ne Dünya'nın yuvarlaklığının ne anlama geldiğinden haberleri vardır, ne "gün" kavramının hakikatine dair bir idrak sahibidirler, ne "zaman" kavramı hakkında bir fikirleri bulunmaktadır, ne de takvimin ne olduğunu anlayabilmişlerdir.

Güneş takvimi ile kamerî takvim arasındaki farktan bile haberleri bulunmamaktadır.

Söz konusu olan oruca 1 Ramazan'da başlamaktır, 11 Mart veya 12 Mart'ta değil.

Güneş takvimine göre Japonya'nın 11 Mart'ı ile Türkiye'ninki, Türkiye'nin 11 Mart'ı ile ABD'ninki örtüşmez.

Aynı an içinde Japonya'da takvimler 12 Mart'ı gösterirken ABD'de 11 Mart'ı gösterebilir. 

Bu, dünya milletlerinin "11 Mart'ı birlikte yaşayamamaları" değildir. 

Dünya yuvarlak olduğu için 11 Mart'ı ancak bu şekilde idrak edebilirler.

*

Aynı durum 1 Ramazan için de geçerlidir.

Mesele Müslümanlar'ın 1 Ramazan'da oruca başlamalarıdır. 

Bu 1 Ramazan farklı beldelerde farklı zaman dilimlerine karşılık gelir. İmsak ve iftar saatlerinin farklı oluşunun sebebi budur.

Mesela 1 Ramazan günü akşam Vanlılar iftar ettiğinde orada artık takvim 2 Ramazan'ı gösterir. Çünkü kamerî takvimde gün akşam ezanıyla yani Güneş'in batışıyla başlar. 

O sırada Güneş takvimine göre gün aynı olmaya devam eder.

Vanlılar iftar vakti 2 Ramazan'ı yaşadıkları sırada İstanbul'da hâlâ takvim 1 Ramazan'ı göstermektedir. Çünkü orada Güneş batmamıştır. 

İşte aynı anda (ve Güneş takvimine göre aynı günde) memleketin doğusu 2 Ramazan'ı yaşarken batısı 1 Ramazan'ı yaşamaya devam eder. 

Bu iki beldenin kamerî günlerini Güneş takvimi çerçevesinde aynı güne denk getirmeye çalışmak ya da "Niye böyle oldu ki?" diye dertlenmek tabiî ki tam budalalıktır. 

*

Üstelik Güneş takviminde gün, gece yarısı saat 12 gibi kafadan atma, uydurma bir anda başlar, kamerî takvimdeki gibi "doğal" bir olaya dayanmaz.

Dolayısıyla bir beldenin 1 Ramazan'ı Güneş takvimi çerçevesinde farklı günlere tekabül edebilir.

Doğal bir olayla belirlenen günü kafadan atma bir kritere göre belirlenen güne uydurmaya çalışması için insanın geri zekâlılık katsayısının kaç olması gerekir?

Daha buna bile kafası basmayan ilahiyatçı taifesine, kendisini allâme-i cihan zanneden akademik budalalara, entel dantel düşünür havalarında aleme nizamat veren boş beleş ukala kalem sahiplerine bakıp üzülmemek mümkün değil.

Kelimenin tam anlamıyla som ve saf cahil olmanın yanı sıra düşüncesizliği meziyet ve fazilet, hatta entellik zannetmek gibi tuhaf bir arızaları var.

Kafalarının içinde beyin mi var yoksa saman mı, belli değil.

Bir beyinleri varsa (Ki olması lazım), bunlara hiçbir şey öğretmeyi başaramayan Türk eğitim sisteminin insanları kafalarını kullanamaz hale getirdiğini kabul etmek gerekiyor. 

Çok yazık..

*

Mepa News'un aşağıya aldığımız haberi doğruysa, Ramazan ayının 12 Mart Salı günü başlaması gerekiyor.

Çünkü, Ramazan hilali ancak 11 Mart'ta görülebiliyor. 

Burada astronomik durum değil, fiilen (çıplak gözle) görülme önemlidir.

Mesela sabah Güneş ufuk çizgisinin üstüne gelmiş olduğu halde biz ancak sekiz dakika sonra görmeye başlarız. Bu sekiz dakika içinde Güneş doğmamış kabul edilir ve sabah namazı kılınabilir, çünkü Güneş'i o sırada görmüyoruz, çünkü onun yeni konumunu gösteren ışık bize ulaşmadı. 

Aynı şekilde akşam da Güneş ufuk çizgisinin altına indiği halde biz daha sekiz dakika görmeye devam ederiz. "Gerçekte Güneş battı, o halde akşam namazını (ikindi değil) kılabiliriz" denilemez. 

(Normal bir akıl yürütüşle olayın böyle olması gerekiyor da, denildiğine göre, sabah Güneş, ufuk çizgisinin altında olduğu halde, atmosferin/havanın su gibi ışığı kırması yüzünden doğmuş gibi görüyormuşuz. Akşam da görülmemesi gereken zamanda bile, aynı kırılma yüzünden görmeye devam ediyormuşuz. İşte burada da yine "konum"u değil "görme"yi esas almak durumundayız.)

*

Kamerî ayların durumu da böyledir.

Nasıl her beldenin sabah namazı vakti farklıysa, bir belde sabah namazını kılarken diğeri öğle namazını kılma durumunda olabiliyorsa, Ramazan ayının başlaması da farklı beldelerde farklı olabilir.

İstanbul'dakinin, "Şu kadar saat sonra Pasifik'te hilal görülebilecekmiş" diyerek oruca başlaması, kendisi için akşam namazının vaktini Pasifik'te batan Güneş'e göre belirlemesi gibi abes birşeydir. 

Japonya'daki adam, hava kapalı olsa ve hilali göremese bile, "Hesaba göre hilal şu kadar saat önce Pasifik'te görülmeye başlandı, hava açık olsaydı biz de görecektik, dolayısıyla hilali gördüğümüzü varsayabiliriz" diyebilir, fakat İstanbul'daki, görmediği, göremeyeceği hilal için Pasifik'teki görülmeyi baz alamaz. 

Bu meselenin "mezhepler" çerçevesindeki durumunu ve ihtilaf-ı metali' konusunu "Ru'yet-i Hilâl Risalesi" başlıklı kitapçığımızda anlatmaya çalıştık. İhtilaf-ı metali' dikkate alınmaz diyenlerin bu fetvayı verdikleri sırada ulaşım ve iletişim bugünkü gibi değildi, çok kısa mesafeler söz konusuydu. Günümüzde ihtilaf-ı metali' dikkate alınmadığında, bazı yerler için, imsak vakti geçtikten sonra Ramazan'ın girmesi söz konusu olmaktadır. Bu, mesela öğle namazını vaktinden önce, farz hale gelmeden önce kılmak gibi birşeydir. Bayramda durum daha kötüdür, çünkü Ramazan'ın farz olan son gün orucunu tutmama, bayram yapma durumu ortaya çıkar.

*

Güneş takvimi çerçevesinde belirlenen gün, "kamerî takvim eksenli ibadet" için zaman tayininde dikkate alınmaz. 

Zaten o gün, kendi içinde (küresel ölçekte) bir belirsizlik ve karmaşa barındırmaktadır. Japınya'nın 11 Mart günü ile bizimki aynı saatte başlayıp bitmez. 11 Mart günü akşam biz hâlâ 11 Mart'ı yaşarken Japonya'da gün 12 Mart'tır. 

ABD ile Japonya'nın 11 Mart'ının örtüşme durumu ise çok daha azdır. ABD'nin 11 Mart'ının büyük kısmı Japonya için 12 Mart'tır. 

Hani takvim birliği, hani gün birliği?

Yani bizim "gün"ümüz ile Japonya'nınki, ABD'ninki vs. tıpatıp örtüşmez. Onların 11 Mart'ı ile bizim 11 Mart'ımız aynı zaman dilimine tekabül etmez. 

Böyle bir durumda biz, mesela, "Japonya'da şu sıra 12 Mart gününe geçildi, o halde biz de İstanbul'daki günü artık 12 Mart kabul edelim" diyor muyuz?!

Herkesin 12 Mart'ı kendisine..

Burada önümüze bir soru geliyor: Diyelim ki 1 Ramazan'ı 11 Mart'a sabitleme işgüzârlığı ve budalalığına kalkıştınız, kimin 11 Mart'ını esas alacaksınız, Japon'unkini mi, Türk'ünkini mi, Amerikalı'nınkini mi?

Demek ki bizim 1 Ramazan'ımız ile Japonya'nınki, Pasifik'inki (rü'yet durumuna göre) farklılık gösterebilir.. Bunları (Güneş takvimini esas alarak) birleştirmeye çalışmak cahilliktir ve "din'le oynamak"tır.

Bu tür kendisinden, dünyadan ve zamandan habersiz ukala cahilleri tekfir etmek tabiî ki yanlış olur, fakat düşüncesizlikte yekta birer "cahilliğiyle mutlu budala" olduklarını yüzlerine söylemekte ve kendilerini tanımalarına yardımcı olmakta yarar vardır.

Nasıl bazı bozuk makinalar şöyle bir vurulduğunda çalışabiliyorsa, bakarsın bunlara bu şekilde sertçe dokunmak da kafalarının çalışmaya başlamasına neden olabilir.

*

Burada temel sorun, Kamerî takvimin Güneş takvimine uydurulmaya çalışılması.. 

Dehşet verici bir cehalet, korkunç bir Batı taklitçiliği marazı.. "İbadet" alanında (şuursuzca) yapılan bir "Batı taklitçisi takvim devrimi".

Oysa bu iki takvim birbirine uydurulamaz. 

Değil birbirleriyle uyumlu olmaları, Dünya'nın yuvarlak oluşundan dolayı bu takvimlerin "gün"leri kendi içinde de beldeye göre farklılık gösterir.

"Ru'yet-i Hilâl Risalesi" başlıklı kitapçığımızda bu meseleyi bütün boyutlarıyla anlatmaya çalıştık.

On senedir bu meseleyi anlatıyoruz, dilimizde tüy bitti, kaç kişiye dinletebildik bilmiyorum. 


Ramazan ayı ne zaman başlıyor?

Ramazan ayı ne zaman başlıyor?

2024 yılı Ramazan ayının başlangıcı için hilal gözleminin 10 Mart'ta başlaması bekleniyor.

2024 yılı (Hicri 1445) Ramazan hilalinin gözlenmesine genel itibarıyla 10 Mart akşamı başlanacak.

Birçok farklı ülke ve merkezde gerçekleşecek gözlemlerde hilalin görülmesi halinde 10 Mart gecesi ilk teravihler kılınırken, 11 Mart Ramazan ayının ilk günü olacak ve oruç tutulacak.

Hilalin görülmediğinin ilan edilmesi halinde 12 Mart günü Ramazan ayının ilk günü olacak.

Astronomik olarak Ramazan hilalinin ortaya çıkması 10 Mart günü evrensel saate göre 09.00 (TSİ 12.00) sularına denk geliyor. Ramazan hilali bu saatten yaklaşık 14 saat sonra teleskopla, 17 saat sonra ise belirli bölgelerde çıplak gözle görülebilecek. Astronomik hesaplara göre genel olarak hilalin Amerika kıtası ve Pasifik Okyanusu dolaylarında gözle görülebilir olması bekleniyor.

Türkiye gibi takvim esasına göre Ramazan ayına başlayan ülkelerde ise Ramazan ayının ilk gününün 11 Mart Pazartesi olduğu önceden açıklanmış durumda.

ramazan-2024-2.jpg

ramazan202401.jpg

Kaynak: Mepa News

(https://www.mepanews.com/ramazan-ayi-ne-zaman-basliyor-1-65276h.htm)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İRFAN PAZARLAMACILARININ VE VAHDET-İ VÜCUTÇU MARİFETULLAH İŞPORTACILARININ ANLAYAMADIĞI

Malumdur ki,  İbn Arabî  ve  Hacı Bektaş-ı Velî  gibi isimler, “ şeriat, tarikat, marifet, hakikat ” şeklinde (İslâm’ın ilk dönemlerinde...